Vefâ, en zorlu hava şartları altında bile yetişen güllerdendir. Onu düşmanlık atmosferi altında görmek imkansızdır. Kin, nefret ve kıskançlık gibi duygular ise vefânın baş düşmanlarıdır. Vefa, sevgi bahçesinde boy atan bir güle benzer. Vefâyı, insanın gönlüyle bütünleşmesi şeklinde tarif edenler de olmuştur. Doğrusu, kalbî ve ruhî hayatı olmayanlarda vefâdan bahsetmek kolay değildir. Vefâ kelimesi sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme; sevgi, bağlılık ve dostlukta sebat; yetme ve yetişme; güzel ve yüce ahlâk anlamlarında sözlüklerde yerini almıştır. Kısacası aldatma ve hıyanetin zıddı anlamına gelmektedir.
Vefa kelimesi, insanın gönlüyle bütünleşmesi şeklinde tarif edenler de olmuştur. Bu cümle o kadar net ki, buna en güzel örnek yaşlı bir amcanın hikayesidir. Bu kelimeyi duyduğum zaman aklıma hep aynı hikaye gelmekte ve gözlerimin önünde film şeridi yavaş yavaş geçmeye başlar.
Bir gün, yaşlı bir amca sokakta yürüyorken karşısından gelen bisikletli amcaya çarpar ve hafif şekilde yaralanmasına sebep olur. Olayı gören gençler amcanın yardımına koşar ve hastaneye götürürler. Hemşireler, röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını anlamaya çalışırlar. Röntgen çekmek istedikleri söylediklerinde yaşlı amca huzursuzlanır ve “acelesi olduğunu, röntgen istemediğini” dile getirir.
Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormaya çalışırken yaşlı amca uzandığı sedyeden doğrularak “Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum” diye söyler. Hemşire “Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz” deyince;
Yaşlı adam üzgün ve gözleri dolu halde hemşireye bakarak şöyle der:
“Ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor.”
Hemşire hayretle:
“Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?” diye sorarlar.
Yaşlı amca cevap verir: “Ben onun kim olduğunu biliyorum.”
Vefa kelimesinin anlamı ancak bu kadar güzel doldurulabilir. Hikaye de vefalı bir insanın nasıl olması gerektiği açıkça anlaşılmaktadır. Günümüzde vefalı insanlara rastlamak çok zordur bunu da geçtim vefa kavramının kaldığından bile şüphelenir oldum. Sözlerime değerli üstatlardan birinin sözüyle kapatıyorum;
“ Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir. “
Rabbim sadık kalmayı bilen vefâlı dostlarından eylesin ve o güzel dostlara selâm olsun!..
Makine Yüksek Mühendisi
Burhan GÜL