Bir çorap yırtığı utangaçlığıyla salındığım hayat sepetine sığmayan son samurayım.
Kılıcını sapladığı yerden alamamış, sapladığı yeri unutmuş, sapladığı yerde ölmüş şizofren bir samurayım.
Hayat çizgisini kanıyla çizmiş, ama tek bir göz yaşıyla kanı çekilmiş siyah yüzlü bir samurayım.
Gölgesini giyinmiş, varlığını güneşte bulan, gözleri camdan bir samurayım.
Yağmuru eksik olmayan, ruhunda şimşekler çakan, gök gürültüsünde konuşup sesini duyuramayan kimsesiz bir samurayım.
-Seyit Akca