Ilık bir sonbahar gününde tanışmıştık ya da seni görünce mi ısındı dünya fark etmedim. Herkesten farklıydın hani bazen birini görünce onun diğer yarın veya hep beklediğin beyaz atlı prens olduğunu anlarsın.Öyle bir gündü. Ama bir prens değildin. prenslerin iyi olması gerekir çünkü sen benim hikayemde kötü kalpli şövalye ben de kötü kalpli cadıydım. Sonra sen geldin. önceyi de sonrayı da anlamsız kıldın. Sakladım savaş baltamı. ‘İki kötü bir arada olmaz!’ dediler. Olsun dedik kapadık gözlerimizi kötülüklere… Evet belki sıradan sözler bunlar ama aşkın var mı başka tanımı, sözlük anlamı. Hep yazılır çizilir benzer şeyler fakat farklı yaşanır kalpte sevdaya dair ne varsa.. Tanımsız,anlamsızdır kalbe giren duygular… Nasıl anlatsam bunu hani bir yaz akşamı elinde bira karşında deniz ve dalgaların dövdüğü kıyıda sessiz. Böyledir aşk, deniz gibi. Bazen apansız bir fırtınayla her yeri yıktığı da olmuştur ama dinginlik huzur da verir. Böyle başladı iki kötünün hikayesi… Sonra? Sonra yok, sonrası yalnızlık sonrası yanlışlık.