Nefret geçici bir şey midir? Yoksa sende kocaman bir yara izi açıp hep kendisini hatırlatan mıdır? Ailemden öğrendiğim bir şey varsa o da kimseye karşı kin tutmamamdı. Çünkü bir süre sonra aklından tamamen çıkabiliyordu. Betimlemek gerekirse iki tekerlekli bisiklete ilk bindiğimde düşüşüm gibiydi. Babama dönüp beni tutup tutmadığına baktığım gibi.. Ona sonsuz güveniyordum beni bırakmayacağını biliyordum. Ama bırakmıştı ve ben de kendimi yerde bulmuştum. O gün çok kan gördüm, dizim paramparça olmuştu. Bir hafta sonra o yara kabuk bağladı ve sonra da sadece ufacık bir iz olarak kaldı. Bir insana karşı nefretim de aynı böyleydi. Babam o gün beni bırakmasa belki düşmeyecektim ama belki de düştükten sonra ayakta kalmayı da öğrenemeyecektim. Sonunda ne olmuştu?
Yani demek istediğim birisi sana bir şey yaşatıyor. İyi ya da kötü. Önemli olan yaşadıklarından sonra ne hissettiğin. Bir yara kapanır, yenisi açılır misali. Düşmeden düşmeyi bilemezsin. Bana kötü şey yaşatan herkese aslında bir nevi teşekkür etmeliyim. Onlar olmasa ayakta durmayı bilemezdim. Ya da nasıl savaşacağımı. Çok güçsüz olduğum günlerde oldu. Düşünmekten kafayı patlattığım, ağladığım günler çok çok fazla oldu. Ama bir süre sonra geçti. Çünkü insan yaşadıkça, hayatta kaldıkça bir şeyleri atlatmayı da öğreniyor.