Bu kısımda görülen yazılar hayal ürünü olmamakla birlikte,hayal ürünü olmasını temenni ettiğim,varlıklarından esefle rahatsız olduğum,hepsi için ayrı entrikalı sonlar planladığım,bilehare aklıma geldiklerinde katran gibi küfür yağdıracağım,benden ama bi o kadar da ben olmayan,kendilerini müşfik bir tutum içerisinde gören,benden ama bir o kadar da ben olmayan,her bakıştan hoş fakat bir ben gözünden mahlasında intihar barındıran sevgili kelimelerim.
Fazla bunalım kişisi olmamama rağmen olduğum zamanlarda,yine olmuş olanın ben olduğuna inanmadığımdan mütevellit bu kelimeleri bir yere yazıyorum çünkü,benim biletim artık sadece gidiş için.Olur ki dönüşlerin insanı olursam bir gün kendimden binlerce kez özür diler ve nerede nasıl bir hastalık belirtisi bırakmışım,kaç tane yaşananı tedavisi olmayan illetlerin içine bulaştırmışım,hepsinin tatbikini yapmak isterim.Fakat söz veriyorum birdaha geri dönmeyeceğim.
Her miladın öldürdüğü çocukları vardır.Benim miladımda kelimelerin,hayal kırıklıkları ve dissosyatiflerin,kişiler ve zamanları,yer ve olayları,alınan her nefesi ve bilhassa kahkahaları bugün bindiğim trenin camından fırlatıyorum şimdi.Sırtımdaki heybede,yeni oluş ve başlangıçlar,hayal ve umut meretleri,kaos,hareket,bütünüyle varoluşum ve yazılarım.
Sonra iniyorum trenden,mola ve bir nefes.Nerede hüsran dolu bir tabir görsem -ki kendisini bakışından tanırım- anımsadığım bütün acıları teker teker siliyorum.Sarı yapraklı ağaçların ormanından geçerken,kamelya kokusu vurduğunda suratıma,küçük ama külfeti büyük bütün duygularımı teker teker affedip gömüyorum ki sesler ve nesneler toprağın altına kök salsın ve hayat süzgecinden geçerek bir ağaç kovuğunda vuslatla buluşsun diye.
Ve yeni bir masalın ülkesine hareket ederken tekrar “Obstacles” diyor kişi.”Bu gün doğumu senin için!” Gündoğumu,ancak ve ancak aynalarda kalabilen yansımam içindir.Bu bir umudun sembolü ve bir yeniden doğuşun hikayesidir.Nöbetçiler ! Atın bu hadsiz “ben”leri dışarı ! Burada ancak yazarın monarşisi sürer !