Ankara sokaklarında yürürken bir an geçmişe gidip çocukluğum geldi aklıma. Zaman ne de hızlı geçiyormuş bir kez daha şahit oldum. Hep bir şeyler bekleyerek, beklenti içinde geçiyor zamanımız. Öyle değil mi? Şuan bile…
Farkına vardım ki insanlar yaptıklarının sonucunda illaki beklentiler de beraberinde geliyor. Beklentiler zamanın bir parçasından çok daha fazlası belki. Her yaptığımız işin bir sonucu var ve bu beklediğimiz sonuçtur. Yani zaman beklentilerimizden ibaret oluyor artık…
Bir de hayattan yoruldum, yorgunum diyenler var daha asıl hayata adımını atmamış insanlar. Peki madem yorgunuz neden? Yorgunluğumuz kime? Daha yorulacak, görülecek günler varken. Bu klişeleşmiş lafları çoğu zaman olumsuz düşünceler barındıran insanlardan duyuyoruz genelde. Böyle düşünürken çevrede olup bitene bakmadan konuşuyoruz. Hele bir anne-baba yorgunum dese hem yeridir hem de haklıdır…
Bazen yanlış isimlendiriyor da olabiliriz o an ki ruh halimizi. Bizler yorgunuz dediğimizde asıl olan yorgunluktan ziyade huzuru bulmadığımızdır. Huzurumuz yok desek farkında olmadığımız sürece bulamayız. Yorgunluk değil de bir şeyler eksik diyelim, nerede olmak istediğimizi bile tam bilmiyoruz. Bu da kendini olumsuzluklar çerçevesi içinden çıkarmayan, teknolojiye aşina olmuş insanlarda var maalesef.
Huzur yanı başımızda… Aslına bakacak olursak bütün iş bulmak istemekte. Mesele şu ki teknoloji denen illetten kendimizi uzak tutabilmekte. En basiti kitaplar insanlardan çok sizi en iyi anlayan, anlatan, tanımlayan daha ne olabilir! İnanın kitaplardaki karakterler günümüzdeki kişiliklerden daha samimi geliyor. Maalesef ki bu yüzden kitaplarla iç içe olmak en güzeli…
Yürümek, kalabalıktan uzakta kendi içinize yolculuk yapar gibi yürümek, kendimiz ile baş başa kalmak… İnsanı rahatlatan eylemlerden biri de yazı yazmak tabii. İçinizden ne geçiyorsa dökün, yazın, karalayın o an ruhunuzdaki ağırlığın nasıl hafiflediğini göreceksiniz.
Hiç unutmam lise hocamızın ‘söz uçar, yazı kalır’ deyişini… Bu sözü ilk ondan duymuş olmamdan ya da yazmayı sevdiğimden olsa gerek aklımda kalmış öylece.
Yani yorgunum diyerek annelerimize, babalarımıza haksızlık etmeyelim.
Kalın sağlıcakla…