Sokak lambasının altında ağlar
Şefkat mağduru bir çocuk
Zamanın çobanı öldüğünü fark ettiğinde
Düşündü çocuk
Nerede bu ormanların zümrüt kalbi
Sömürdünüz renkleri fabrikalarla
Menfaatlerinizle ördünüz duvarları
Güneşin ve çocukların üzerine
Gördü çocuk
Elmas keser gibi kestiniz insanları
Döner koltuklarınızdan parayla
Uranyum gibi gömülmüş vicdanlarınız
Tırmanmazlar hakikat dağına
Utandı çocuk
İncir yaprağı yetmedi mi iradenize
Cahilliğinizi örtmüşsünüz dinle
Tuba ve zakkum yetmedi insanlığınıza
Cenin bile taşla ezerdi kendini
Sokak lambasının altında ağlar
Şefkat mağduru bir çocuk
Zamanın çobanı öldüğünü fark ettiğinde
Düşündü çocuk
Direnişi kimedir bu kimsesiz labirentin
Gördü çocuk
Yıkılsa duvarları sonsuzluk baki kalacak
Utandı çocuk
Nöronlar yetmedi fark etmenize, hissetmenize
Ve sonunda ağladı çocuk