Asmıyorum artık ne bulutları, ne de suratımı,
Saldım tek, tek uçurtmaları bağladığım kuşlarımı,
Yağsın yağmurlar, değiştirdim ıslanmayanıyla umutlarımı,
Tutuşturuyorum, ciğerlerime çekmeden önce acıtan anılarımı.
Tek düzeliğe, tutuk, vurgunlu atıyorum adımlarımı,
Duyurmuyorum sessizliğe sardığım, hecesiz yankılarımı,
Resimler bulanıyor, gözümden ellerime akıtıyorum dualarımı,
Çıldırmak için çok çabaladım, nihayetsizliğe adadım alkışlarımı.
Kavramların arasından yol buldum, taşıyorum yarınlarımı,
Karmaşa da değil, hiç olmadığı kadar aydınlattım duygularımı,
Sabitledim ayaklarımı, duruşum asil, yüzüme topladım ahlarımı,
Taşa çaldım baht denilen, sırçadan mamul sandığım sorgularımı.
Bir şiirin kafesinden aralayıp kapımı, dağıtıyorum nasihatlarımı,
Kendine geç kalınmış,zamanının terkinden az öncesi uykularımı,
Üflediğim kelimeleri doldururken heybelere çatlamış dudaklarımı,
Sonsuzluğa araladım, onsuzluğa adadım bunca zamanı yazışımı.