Dil de güfte, parmak uçlarında tezene
Gezinirken parmak, sazın perdesinde
Dokunur ayrı ayrı, sazın her bir teline
Zanneder ki bitmeyecek
Onca ay ve sene
Kendinden geçer
Dudaklardan dökülürken her bir name
Çakıl taşları arasından, akıp giden yıllar
Dur
Gitme
Nereye gidersin bir acelen mi var
Gitmeden önce
Bir bak
Sağına – soluna
Sağında, kırmızı beyaz, tomurcuk güller
Solunda, açmış; gelincik ve menekşeler
Hiç düşündün mü
Gittiğin yerde, hangi renk çiçekler
Sarımı
Mor mu
Kar yağıyor mu
Tipi var mı
Sağanak yağmur yağar mı
Gök gürler, şimşek çakar mı
Ardına bakmadan akıp giden yıllar
Dur
Gitme
Daha göreceğin el değmemiş birçok çiçek var
Bir kırmızı gül kokladın bir de menekşeyi okşadın
Papatyaya, gelinciğe, hercai-ye hiç dokunmadın
Ay’ı
Yıldız’ı
Güneş’i bir yana koy şöyle, beklesin kıyıda köşede
Lodos
Poyraz
Karayel ve de keşişleme hiç esti mi senin bağrına
Bizim dağların çiçekleri, bir başka açar, bahar gelince
Petek petek bal olur, uçan bal arısı üstüne konunca
Hayal Denizi
28.12.2019-Manisa