Doruk, 5917 sayılı gayrimenkule tecavüzün defi infazında, yaşadığı tecrübesizliğinin hayal kırıklığını, masaya yatırıp, otopsisini yaparken: davul çalarak gelen kış; bir gecede dağı taşı beyaza bürüyüverdi.
Bundan sonra, Söylemez kar konuşacak, soğuk saz çalacak, -40 dereceye kadar düşen mevsim soğukları ata barı oynayacaktı.
Bingöl Dağlarının Erzurum il sınırları içinde dünyaya gözlerini açan Aras Nehri; Tekman yaylasından geçerken topladığı, çay ve derelerle Cem olup boz bulanık akarken; yine bir gecede kristalleşiverdi.
Kara kış kayıtsız şartsız egemenliğini ilan etmiş, ikinci bir emre kadar, sokağa çıkmayı, coşkun akmayı yasaklamıştı.
Toprak evlerin bacalarından, tezek dumanı, Sağlık ocağı ve Jandarma takım Komutanlığı binasından gökyüzüne, linyit dumanı savruluyordu.
Kara kışın en şiddetli olduğu, alınan nefesin bıyıklar üzerinde donduğu, tükürünce tükürüğün yere düşmeden donduğu bir dönemde, Erzurum Valisi Karaduman ile İl Jandarma Alay Komutanı Alpaslan’ın Hınıs’a gidesi gelmiş.
Karayazı İlçe Jandarma Bl. K.lığı geliş ve gidişte, yol emniyeti alınması için mesaj çekmiş. PTT Memuru Mesajı verdiğinde, sabah saat 10 00 sıralarıydı.
Doruk mesajı alır almaz, Bucağın giriş ve çıkışını kontrol altına almak için iki ayrı devriye hazırlarken, Vali Bey’in makam aracı, rüzgâr gibi geldi ve geçti.
Hazırlanan J. Devriyesi yola çıkmak için geç kalmıştı. Aslında mesajın geç gelmesi iyi olmuştu, yola devriye çıkartmamanın haklı mazereti olabilirdi.
Geri dönüşlerinde, Tekman’a bağlı Hacıömer J. Karakolundan geçerken, Karakol komutanı, telefon etti, haber verdi.
Doruk, dışarı çıktı, havanın vaziyetine baktı; bu havada devriye çıkartılmaz. Asker donar dedi kendi kendine ve dönüşte bilinçli olarak emniyet tedbiri almadı.
Alay komutanı, geliş ve gidişinde emniyet tedbiri alan, jandarma devriye görmeyince, küplere binmiş ve savunma alınması için talimat vermiş.
Kış kıyamet demeden, bir hafta geçmeden Bucak J.Tk. Komutanının yol emniyetini sağlamadığı iddiasıyla niçin yol emniyet devriyesi çıkartmadığı soruluyor, savunması isteniyordu.
Savunmayı alınca hiç şaşırmadı Doruk!
Zaten bekliyordu.
Karakolun Nuh Nebiden kalma A klavye daktilosunu aldı önüne, kısa ve öz olarak yazdı.
Erzurum Vali ve İl Jandarma Alay Komutanın Hınıs’a gidişi için çekilen mesaj Karakola, sabah saat 10 00 da intikal etmiştir.
Devriye hazırlanıncaya kadar, misafirler sür’atle geçiş yapmış, sırf bu yüzden, geçişte yol emniyeti sağlanamamıştır.
Dönüşte ise Hava sıcaklığı meteorolojik verilere göre -35 derecenin altında olması göz önüne alınmış, askerin görev başında donma riski dikkate alınarak, bilinçli olarak devriye çıkartılmamıştır.
Savunmamın bundan ibaret olduğunu arz ederim.
Askerlikte haklı olmak her zaman işe yaramaz.
Doruk yerden göğe kadar haklı olmasına rağmen, savunma isteyen irade ona üç gün oda hapsi cezasını uygun görmüş.
İlçe J. Bölük Komutanı J. Ütgm. Subaşı Telefonla aradı. Sen haklısın lakin cezanın infazını istemişler. Bölüğe gel, üç gün misafirimiz ol. Bizde ceza infaz edilmiştir diye yazalım dedi.
Doruk İlçe J. Bölük Komutanlığına gitti. Gündüzleri Bölükte, geceleri, hemşehrisi Herek Astsubayın evine misafir oldu.Ve cezası infaz edilmiş sayıldı.
Bu kış doruk için son kıştı. Karlar eriyince başka bir bölgeye, atanacaktı. Mayıs Ayı Jandarma Personeli için atanma aydır.
Atanma sırasında olanlar 15 Mayısı iple çeker. Kara kış çok çetin geçse de, günlerin gelip geçmesi su gibiydi.
Koca kışta, birkaç petrol tankeri ve kömür kamyonun mazotunun donması dışında hiçbir vukuat olmadı. Kış yağan karın rengi gibi tertemiz geçti.
Mayıs Ayı içinde atamalar belli oldu. Doruk Antakya Valiliği emrine atanmıştı. İlişiğini Haziran ayı içinde kesecek,
Temmuz ayı içinde de yeni görevine başlayacaktı. Bu arada karlar erimeye başlamış, Aras Nehrinin buzu çözülmüştü.
Doruk görevi devretmeye hazırlanırken, Çullu köyünde incir çekirdeğini doldurmayacak, basit bir tartışma yüzünden cinayet işlendi. Sanık kaçmak yerine gelip teslim olurken, sanık yakınları köyü terk etti. Bir hiç uğruna bir yuva yıkılmış, bir can toprak olurken, bir canda kendi kendini dört duvar arasına, parmaklıklar arkasına gömmüştü…
Aklınızdan geçenleri duyuyorum. Başarısız infazdan ne haber diyorsunuz. Haziran ayı geldi hala bir kıpırtı yok! Belli ki Muhtar Ali suyu başından iyi bağlamış. Karakolda yediği o destekli tokattan sonra bir daha karakola zaten hiç uğramadı.
…/…