Uyuşuk bir köpeğin öteleşen gözleri
Gırtlağıma bastırıyor ucu kırık ay parçasını
Hissetmiyor Kenya’da açlıktan ölen çocuk kaçışını
Sahibinden satılık amaçlarıma dikilmiş gözlerim
Sahiden duymak istemiyorum
saatlerin sesini
tiktaktiktak
Soda şişesinin içindeki cine fısıldıyorum
Bir mühendislik hatası kolona dayanamıyorum.
Koşarken bir yağmur parçasına
Direnen çatlakları geçiyorum
Baş olmamış sandalyeler hatırlatılıyor
Gecelerin şenliğinde yanyana baykuş sevişmelerini
Buruşuk geleceğe uzatırken reçetesini Kenya’lı çocuk
Hiç oturmadığı sofra kurallarını anımsıyor
Ve oturduğu yerden haykırıyor
‘’ Ee Mungu Nguvu Yetu ‘’
Boşlukta yakalanan ses bir dansa dönüşüp
Kınıyor Bizans İmparatorluğunu.