Benim için gecenin hep aynı iki hali var.
Birincisi , korkarak uzandığım yatağımda düşüncelerinden kurtulup uyuduğum ilk andan sonra daha önce kaç gece daha gördüğümü sayamadığım kâbusları görerek her defasında hiç eksilmeyen hatta daha da şiddetlenen korku, acı, gözyaşı karışık uyanmak. Elinden gelen tek şeyin ağlamak olması acizliğin en bariz hali olsa gerek.
Eğer kabus görmediysem gecenin ikinci hali devreye girer ki bu ikinci hal birinci halden bıkan benin kâbuslardan kaçma çabasıdır. Yine acizlik kokar fakat insan işte acizliğini başka bir acizlik içinde eritmeğe çalışacak kadar çaresiz.
İkinci durumda gece yine aynı yatağa korkarak uzanmakla başlıyor. Ve yatağın her santiminde dolaşan bedeniniz uykusuzluğa gark oluyor. Çünkü uyursa ne olacağını biliyor. Bir bebek sobaya değen elini nasıl bir daha yaklaştırmazsa sobaya ben de uyumuyorum işte bir kez daha yakamasın gece canımı diye. Uyumadım evet fakat insan beynini durduramıyor . Düşünmek saatler boyu yapılan bir eyleme dönüşüyor. Sonra yine ağlamaktan başka bir şey gelmiyor elimden.
Gecenin her iki halide berbat. Uyumadığım bu bazı gecelerde yazmayı tercih ediyorum. Anlatamıyorum çünkü. Yazmak teselli etmiyor ama ne hikmetse tuhaf bir rahatlama yayılıyor benliğime. Herhalde bu da yine aciyetimizden kaynaklanıyor.
Güneş ne kadar parlak ve ihtişamlı doğarsa doğsun, karanlığın rengarenk aydınlığa dönüşmesi ne kadar olağanüstü olursa olsun gecenin getirdiklerini götürmez.
İkinci hal birinci halden kurtulmak içindi fakat ne çare kaç gece dayanabilirim uykusuzluğa? Şimdiye kadar en fazla dört. Sonrasında ne kadar direnmeye çalışsanda beyninde bedeninde izin vermiyor buna. Yani soba yanmaya bende elimi uzatmaya devam ediyorum. Ben yanmaya mahkumun lâkin ne zaman kül olurum bilmiyorum. Kül olunca biter mi her şey o da meçhul. Küllerinden yeniden doğmaksa efsane. Yeniden doğmak değiştirir mi bir şeyleri? Evet bunun da cevabını bilmiyorum. Sanırım şu anda bildiğim tek şey güneşi Müslüm Baba’ nın sesi ile karşılayacak olmam.
Geceler sonsuz o halde yanmaya devam. Yanmaktan kurtulmak için uykusuz kalmaya devam. Sonra tekrar kabus, tekrar uykusuzluk,kabus,uykusuzluk…
Yanmak, yanmak,yanmak ve belki kül olma umudu.