Gözlerin konunca aklımın pervazlarına,
kumral kuşlar uçar yorgun dudaklarımın yanına.
Yiter sözcükler.
Cesur bir adam yalaz bir günü solur.
Ağzımda tam da dilimle sesim arasında, kalırım terkedilmiş gibi kalabalıklarda, kireç sıvalı kerpiç bir ev misali şehrin ortasında,
gözlerin konunca aklımın pervazlarına.
Ellerin ellerime gelir,
bir şehir boşalır gibi,
bir çocuk koşar gibi gelir.
Bu sonbahar biter.
Çinko damlarda kızıl atlar gibi
şavkıyan yapraklar yeşerir,
Bir komşu ilerisi,
bir avlu ötesi gurbet olur,
Gözlerin konunca aklımın pervazlarına.