Düşünüyorum, hissediyorum ve yaşamaya başlıyorum. Neden hep aklımızın tuzağına düşüp, zincirlemeler yaşıyoruz? Düşündükçe tohumlaşıyoruz, hissettikçe yeşeriyoruz.. Kocaman bir ağaç oluyoruz. Yaşamak bir ağaç mı oluyor? Yoksa öyle zannedip, kendimizi mi kandırıyoruz… Kimi zaman o ağaç sallanıyor ve ‘patır patır’ düşmeye başlıyoruz. Ordan oraya savrulmamız cabası. O an düşünmeye başlıyoruz, değerini anca hissediyoruz. Ama hislerimiz ile oyuncak gibi oynuyoruz. Hislerimizi oradan oraya sürüklüyoruz.. Sonra sıkılıyoruz, başka yere koymaya çalışıyoruz. Hislerimizi alıkoyuyoyuruz, hapsediyoruz. Parmaklıklar ardına itiyoruz, sonra çok kötü bir şey yaşanıyor ölümü hissetmeye başlıyoruz. O an da hisleriniz sizi terketmiyor, öldürüyor.. Size bakıp ‘kısasa kısas’ diyor. Ve siz ölürken son hissettiğiniz, hissetmeden yaşayamadığınız oluyor..
Cantuğ Canpolat