Duyuları hisleri aracılığıyla algılayan bedenlerin, içine hapsedilmiş ruhlarız her birimiz. Bir görüntüde en net nokta odak noktamızdır, gerçeğin her yönünü görmemize izin vermez gözlerimiz. Evren tecrübe ettiğimiz parçaların toplamı kadardır ve ben; her fırça darbesinde sonuçtan bir adım daha uzaklaşan, yaptığı hiçbir tabloyu tamamlayamamış vasıfsız bir ressamım. Biliyorum. Bir cam parçası gibi yansıtıyor bedenimi gökyüzü. Bitmiş bir hikaye dinleyeceğiniz, devam etmeyecek bir öykünün son cümlelerini telaffuz ederken biraz geriden başlamalıyım sanırım..
KISIM 1
Soğuğun yakıcılığını bilirsiniz, bedenlerimizi yakan bir kıştı. Sıcağın cıvıltılı sokak kalabalığı yerini terkedilmiş ahşap bir kent havasına bırakmıştı. Gece hiç bitmeyecek güneş bir zaman doğmayacak sanrılarına kapıldığımız uzun soluklu akşamları yaşıyorduk…
(Yeni başladığım bir kurgu denemesi,diyalog yazamama durumumu yenmeye çalışıyordum,bana işlediğim tema hakkında düşüncelerinizi söyleyebilir misiniz,bu bana yardımcı olacaktır)