Bana çocukluğumu verseler
Bana çocukluğumu verseler geri ilk yapacağım şey anneme daha çok sarılmak, kokusunu çekmek olurdu. 23 yaşında olup da onun kokusunu bilmemek kötü çünkü. Hayat mı acımasız insanlar mı? Bizler mi hata yapıyoruz karşımızdaki mi? Çoğu zaman bilmiyor insan ne yaptığının farkında olmuyor verdiği kararlar ile… İki insan birlikte yaşamaya, o hayatı bir ömür sürdürmeye söz verdiği zaman aslında doğmamış çocuguna da söz veriyor. Çünkü o senın kanından, canından bir parça olan bebeğin ömür boyu senınle, eşinle, kocanla olan dünyana giriyor. Sizin mutlu dünyanıza… Mutluluk kavramı da çoğu zaman değişiyor aslında. Nedir ki mutluluk? Sevdiğin insan veya insanların yanında olması ve hep onlarla gülmen değil midir? Peki bir çocugun en mutlu anı nedir? Çikolata yemek mi gizlice abur cabur stoklamak mı? Bunlar elbette var, ama en değerlisi ailesi ile olan iletişimi… Bir de bunu bilmeyen bireyler… O mutlu dünyanıza bebeğinizi aldıktan sonra geçen senelerde başlayan kavgalar, tartışmalar iki insanın da hayatını etkiliyor ama en çok o da o küçük çocugu… Bu hiç düşünülmüyor yani en azından bana sorulmadı kımde kalmak ıstedıgım… Gerçi ben 4 yaşındaydım en ufak bir anım yok annemle ve babamla… Sahi ya annem nasıl biriydi? Güzelmiş fotoğraflarından görüyorum, bu güzelliğim sanırım ona ait… Peki ya gülüşü? Ya fiziği? Beni seviyor muydu acaba? Kızım mı dıyordu yoksa daha da mı ıcten bır kelıme vardı aramızda? Hıc bılmıyorum, sanırım bılemeyeceğim de. Ama sorun yok, zaman her anın, her hatıranın acısını dındırırmıs ya… Dinmiyor benım yaralarım ama gören yok, ben küçük bir kızım hala kendı sessız cıglıgımda boğuluyorum. Kımsede kurtarmıyor, sahi ya anne ve baba dediğiniz ebeveynleriniz her zaman kendını dusunur. Her zaman benım cocugum dıyen anne ve babaya ben sahıp olamadım olanlar bu hayata bir sıfır onde baslayanlar… Gözümden gönlümden düşen hep düş kırıklıkları ıle doldu benım hayatım.
Mesela hıc oyun oynar mıydı benımle? Çok güzel fotograflarımız var keske ben kızıp da yırtmasaydım. Şimdi elimde 3-4 fotografı bakar durur oldum. Ama belkı bu da benım acımı geçirme seanslarımdan bırıdır. Her zaman dık başlıydım kendı ıcımde, özgüveni yüksek biriydim hala da öyleyim bunu su zamanlarımda daha cok ortaya koyar oldum.
Peki ya elleri annemin, nasıldı onlar? Yumusak mıydı küçük müydü benı sıcacık tutar mıydı? O ellerı ıle basımı oksar mıydı, saclarımı tarar mıydı? Sever mıydı annem benı gercekten… Pekı sevdıgınden mı benı bırakıp gıttı… Ben bunların cevabını hıc alamadım. Annemin gıttıgını cok gec anladım ben, sandım bır gezıye gıttı ve gelecek ama, çünkü babam ilk başta hep öyle diyordu, hıc gelmedı. Hem de hiç. Geldiğinde ben büyümüştüm. 8 yaşındaydım… O yaşıma kadar gelmedi ama bana o gün öyle sarıldı ki ben unuttum hepsını. Hıçkırıkları hala kulagımda. Ne guzel sarılmıstı bana, çok ağlamıştı benım gıbı. Benı almaya geldı duye dusunmustum ama oyle degılmıs. Baska bır bebek vardı yanında. Hanı sıze yukarda anlattıgım gıbı, o da baska bır dunyaya yelken acmıs. Mutlulugu bulmaya… Kıskanmıstım bıraz, çünkü bana daha sonra anne dememı yasaklamıştı. Keske o cocugun yerınde olsaydım dedım her baktıgımda. Inanın o yaşta olan bir çocuk için bu nasıl bır travmadır. Ben ama bunu da atlattım. Bir süre sonra gıttı, hala hatırlarım gıdısını cunku bılıyordum bu sefer benı tamamen bırakmıstı ve bu onu son görüşüm olacaktı. Ama olsun o gidince cok agladım, hep ağladım susamadım, ben unutamadım. Keşke dedim yıllarca gelsın dıye dua ettım. Ama olmadı ben terkedilmiştim, yalnızdım.İnanır mısınız halamı kıskanıyordum cunku kuzenıme oyle bakıyordu kı hep ozenıyordum. Benım cocuklugum boyle geçti. Gözlerimde hep bir yaş akar bunları hatırlayınca, fotograflara bakınca… Benı bırakmasaydı cok daha farklı bir hayatım olabılırdı.
Annem yeni yuvasını kırarken burdaki o kendınden bır parca olan kızını coktan unutmustu. Ben her zaman onu sevmeye devam ettim ama karsılıksız bir sevgiydi. Çocukların sevgisi her zaman karşılıksız olur siz yeter ki sevin, sizden cok sey beklemezler ınanın. Yıllar sonra hatırlayacagı mutlu anılar bırakın onlara, ağlayacagı olmasın sakın.
Ben o günden beri düşünür durur oldum. Ben böyle bir anne asla olmayacagım dıye yemın ettım, kocam cekıp gıtse de ben cocuklarıma her zaman kol kanat gerıcem, çünkü annelik dediğin budur. O dünyaya getirdiğin yavrunu yetiştirip gözün arkada kalmadan ahirette mutlu olmaktır. Düşünceler bir su damlası oldu gönlümde, öyle ki göl değil deniz değil okyanuslar kadar derin düşüncelerin arasında ben boğulmadan hayatta kalmaya çalıştım, ne mi oldu ilk başta su yutarken şimdi o su içinde yüzmeye başladım…
Ama geriye değil ileriye. Her zaman ileriye doğru yürüdüm, koştum ama ben de yoruldum. İnsanın da bir yere kadar güçlü olabileceğini unutmamak gerek..
Şimdi önümde bir fotograf bakar durur bana… Ne yapsam ki onu da mı yok edip ilerlesem yoksa kalsa da ona bakıp bu hatayı asla yapmıcam dıye tutsam mı?