Halide Edip Adıvar’ın kim olduğunu, 1919 yılındaki istiklal buhranı döneminde Türk milletinin vatan ve hürriyet sevdasının vücuda gelmiş hali olduğunu hepimiz biliyoruz.Hakkında daha da fazla bilgi almak için şu wikipedia sayfasına göz gezdirebiliriz.
Muhterem hanımefendi İstiklal Harbinin her safhasında çok önemli faaliyetlerde bulunmuş.Taşın altına elini değil bütün bedenini koymuş, Türk milletinin hürriyeti adına ölmeyi, öldürmeyi göze almış cesareti ve çalışkanlığıyla kendine hayran bırakan bir şahsiyet.
Halide Edip’in büyük hizmetlerinden biri de milli mücadelenin kara günlerini gerek romanlarında gerekse anılarında okuyucuya anlatarak, gelecek kuşakların bu günleri anlamaları için harikulade bir Kurtuluş Savaşı külliyatı oluşturmuş olmasıdır.Adıvar ”Ateşten Gömlek” ve ”Vurun Kahpeye” romanlarıyla hayali kahramanların gözünden anlattığı Kurtuluş Savaşını, ”Türk’ün Ateşle İmtihanı” ile Onbaşı Halide’nin gözüyle görmemize yardımcı olmuştur.
Türk’ün Ateşle İmtihanı ilk olarak 1928 senesinde Londra’da yayınlanan Asia dergisinde ‘‘My Share in the Turkish Ordeal (Türk’ün Sıkıntılı Mücadelesindeki Payım) ismiyle yayınlanıp kitap haline getirilmiş. Sonradan Adıvar’ın Türkçesini yazdığı kitap 1959’da Hayat dergisinde yayınlanır ve 1962 yılında kitap haline getirilir.Buraya kadarı ansiklopedik bilgi.Bu bilgilere her yerden ulaşılabilecek çağdayız.Benim bu yazımda kendimce değinmek istediğim bu kitabın bir okuyucu olarak bende ne etki bıraktığı.
Kitabı açtığınız anda Halide Ediple sohbetiniz başlıyor.Daha doğrusu o konuşuyor siz dinliyorsunuz.90 yıl öncesine açılan bir kapı aralanıyor ve anlattığı her olayda orada oluyor, gittiği her yere siz de gidiyorsunuz. Sultanahmet Mitingleri‘nde bir dinleyici, at sırtında Anadolu’ya giden bir mülteci, Ankara’da bir vekil ,Batı Cephesinde bir savaşçı oluyor, Milli Mücadele’nin büyük komutanlarıyla ve ismi tarih kitaplarında yazmayan gizli kahramanlarıyla tanışıyorsunuz.İşgale, ihanete, yokluğa öfkeleniyor, fedakarlıklar ve kahramanlıkları görerek gururlanıyorsunuz. Kitabın ilk sayfalarında odanızı kaplayan istila ve ihanetin kasvetinin sayfalar ilerledikçe bir milletin zafer zafer büyüyen hürriyet meşalesinin ışığıyla nasıl söndüğüne şahitlik ediyorsunuz.Kitap bittiğinde ise bize Kurtuluş Savaşını oluşturan koşullara, savaşın atmosferine ve yeni cumhuriyetin neden ve nasıl kurulduğuna dair bir bilinci armağan ediyor.
Bir insanın bilincini oluşturan şey tarih yani tecrübe ise ve tarihin tekerrür eden bir olgu olduğunu göz önünde bulundurursak bir gelecek vizyonu oluşturmada bu ve bu gibi kitapların ne kadar hayati önemi olduğunu kavramak gerek.Gelecek neslin aklını Türk’ün ateşle imtihan olduğu o günleri anlatan bu ve bunun gibi kitaplarla inşa edebilirsek bir daha Türk’ün ateşle imtihan olmamasını sağlayabiliriz diye düşünüyorum.
Yazımı hürriyet ve istiklal tutkunu Halide Hanımefendinin de kitabın epiloğunda yaptığı bir alıntıyla bitirmek istiyorum ve Halide Hanım şahsında her devir ve şartta milli müdafaa kahramanı olmuş tüm isimleri rahmetle anıyorum.
Hürriyet denilen şey, biliyoruz ki, tıpkı aşk gibi her gün yeniden kazanılması gereken bir şeydir.Nasıl her gün aşk istersek ve aşkı kaybedersek hürriyeti de öyle ister ve kaybederiz.Hürriyet kavgası hiçbir zaman bitmez,alanı hiçbir zaman sükûn bulmaz.Henry W. Nevinson
- Adıvar, Halide Edip. Türk’ün Ateşle İmtihanı E-kitap 1. sürüm Ocak 2014,İstanbul Can Sanat Yayınları
2 comments
Germiyan Soy adına yakışan bir analiz!
Halide Edip Adıvar, bence Kurtuluş Savaşı Gazisidir.
Makaleyi keyifle okudum.
Tebrikler.
İlginiz ve güzel yorumlarınız için teşekkürler.