yumruklarımda kan var
yara
ve saçımı okşayan
rüzgar.
kalbimde bir sızı var
öfkeden, umuttan ve aşktan miras.
uzaklarda bir müzik,
yamulmuş parmaklarımın arasında ise
bir sigara
en az yara kadar koyu
ve ciğerlerimdeki kargayı boğuyor…
öyle bir doluyum ki
kayalıkların pustan tavanı artık dumanaltı
ve deniz milyonlarca aşığın kalbi kadar kara
geceye terkedilmiş umutların hepsi
hayal kırıklarından sızar da gider şimdi.
ve kayalıklar dumanaltı
nefret çarkeder tekrar
rüzgarlar kadar hain
bir nefret
ve ortalık köpeklerle dolu
birbirini götünü koklayan
libido var
yağmurdan sızıp da
kaldırımda renkli çiçeklere can veren.
ve müzik var
çiçekleri titreştiren
takım elbiseli
ve şişman bir armadillo
sırıttı,
kıvırcık sevgilime
ve
“iğreniyorum,” dedi takımelbiseme
tam da müzik zirvedeyken
üç puan kazandım geceden
yumruklarım işte böyle kan oldu.